.jpg)
Dünya Bankası'nın şu anki başkanın 2.Dünya Savaşı'nı kaybeden bir ülkenin vatandaşı yani Japon vatandaşı olması bir hayli ilginçtir. Aynı zamanda 2 Dünya Savaşı kaybeden Almanya'nın da bugün Avrupa'nın hala en güçlü ekonomisi olması, bir diğer ironi olarak görülebilir.
Globalleşme ve Yeni Dünya Düzeni derslerinde çok sık olarak rastladığımız bir örnektir, örnek şöyle der : Dünya 100 kişinin yaşadığı global bir köy olsa; bunların şu kadarı Çin Vatandaşı, şu kadarı Amerikan vatandaşı olurdu; şu 12 ülkenin vatandaşları, bu global köyün gelirlerinin ve ekonomik gücünün şu kadarını elinde bulundururlar.
Dünya Bankası için de durum pek farklı değildir; 188 ülkenin üyesi olduğu Dünya Bankası'nın sermayesinin %55'lik kısmı 11 tane ülkenin elindedir. Dünya Bankası, IMF ile birlikte çalışarak, ihtiyacı olan ülkelere borç para yani kredi verir; IMF para alınacak en son çare mecra olarak görülebilir, hem faizleri, piyasanın üzerindedir, hem de bu borcu vermek için, iç işlerinize müdahale etmeye cüret edebilirler.
90'lı yıllarda IMF ile yaşadığımız sıkıntılar hepimizin hayatında tamiri güç yaralar açmıştır, Dünya Bankası'nın dünyanın hangi kesmine hizmet ettiği de bu noktada tartışılmalıdır.
Yorumunuz